20 Ekim 2021 Çarşamba

KAHYA ve KLARA

Kahya ve Klara ‘yı okuduğumda hissettiklerim aynen şöyleydi: bknz: bir film izlersiniz ve beğenseniz de “izlemesem de olurdu” dersiniz, dışarı çıkarsınız ve eve dönünce neden çıktığınızı sorgularsınız, geç saatte tatlı yersiniz ve neden yedim diye üzülürsünüz ( bu şişmanların daha rahat anlayacağı bir madde tabi, zayıflar da ana fikri anlamak adına empati kurabilir) bir şey, mesela bir kazak alırsınız ve bakarsınız ki almasanız da olurdu! Ben de bu kitabı okuyunca “okumasam da olurdu” dedim. Bir de o sırada Domingo yayınevinin bilimsel kitaplarından okumuştum üst üste. Onları okuduktan sonra bunu okumak, bilimsel kitaplar okuya okuya zorlanmaya alışan ve bir cümleyi birkaç kere okumadan anlamayan ve okuduğu gibi de unutan beynime -okuduğunu şıp diye anlayınca- çerez gibi geldi. O da bocalamama sebep oldu biraz, nedense suçlu da hissettim. Neden böyle boş şeylerle vakit öldürüyorum ki falan dedim, kendi içimde minik bir savaş yaşadım. Ayrıca kitap o kadar çabuk okunuyor ki – aslında bu iyi bir şey tabi- hemen bitince “keşke bu parayla bilimsel bir kitap alsaydım da haftalarca okuyup dursaydım.” diye düşündüm, beynimin fakir tarafı (bilimsel kitaplar okuyup farklı şeyler düşünmeye başlayınca beyin tabi ilerleme kaydediyor ve olaylara başka açılardan da bakabiliyor) bu konuda böyle biraz memnuniyetsiz olunca, beynimin mantıklı tarafı da “aman iyi oldu, azıcık dinlendik bari, ne güzel okudun işte hiç düşünüp sorgulamadan,” dedi. Anlayacağınız -çabuk bitmesi hariç- okurken de memnun kaldım, bitince de ufak birkaç anlaşmazlık sonucunda da olsa gene memnun kaldım. Şaşırtıcı kısımlar ve sürpriz bir sonu da vardı. Özetle çabuk okunan, şaşırtan ve güzel bir kitaptı ama okumasam da olurdu… BU arada fiyatı baya düşmüş, yani "Bu parayla başka kitap alsaydım" demeden de alınır. İyi okumalar

1 yorum: