AKIL LABİRENTİ!

Çiğ köfte güzeldir ama alışık değilseniz çok fazla yiyemezsiniz ya bu kitap da bana çiğ köfteyi anımsattı. Ne alaka demeyin, gerçekten benziyor. Konu güzel, anlatım iyi, yazı puntosu da iyi, kocaman kocaman; azıcık okuyorsunuz bir bakıyorsunuz on sayfa olmuş bile anlamadan... Ne var ki biraz okuyunca durmak geliyor içinizden, ilerleyemiyorsunuz. Benim için ters bir zamana mı geldi yoksa kitapta mı var bir terslik anlayamadım ama normal hızda üç dört günde bitecek kitap, elimde on beş günden fazla sürüklendi. Hayır, sorun değil de kitap emanet, bir arkadaştandı. Üstelik sevgili arkadaşım daha aldığı gibi, sıfır vermişti bana kitabı. Bembeyaz da baskısı var… Başıma gelecekler aklıma geldi, kirlenmesin diye çabucak bitireceğim, dedim ama bitiremedim! Rengi de değişti! Şimdi kara kara düşünüyorum nasıl vereceğim geriye diye.

Anlatım ve konu güzeldi dedim ya (lafımdan dönmedim, hala arkasındayım, güzeldi) ama  iki yüzlü sayfalardan sonra daha bir güzel oluyor anlatım, bir ivme kazanıyor; ama bu sefer de  saçmalaşıyor. Merakla beklediğiniz, acaba nedir diye şüphelendiğiniz şeyler sabun köpüğü çıkıyor. Dizilerde önemli sahneler için yaparlar ya, olaylar olur olur, sonra bir bakarsanız meğer rüyaymış. Aynı şey bu kitapta var. Ayrıca sayfa 373’te Erol Büyükburç’a gönderme vardı, “bir saksı kadar konuşkan” diyerek yazar lafı çarptırmış sanki… On üzerinden puan versem altı verirdim herhalde. Sonuç itibarıyla öneriyor muyum? Evet. Ama temiz bir işyeriniz varsa ve kitabı kendiniz satın alacaksanız!

“Şehrin her tarafında adamları vardı ama bu, o klasik kısır döngüyü bozmaya yetmiyordu. Suç oranı yüksek bir yerde çalışmadan, suç oranı yüksek bir yerde çalışmak için gereken niteliklere sahip olamazdınız.” (syf: 36)

“Sadece aptallar kaybeden bir eli oynar.” (syf: 258)

“Çoğu insanın aşkı alışkanlıkla karıştırması gibi, bağlılık da aşkı anlatmak için doğru kelime olmayabilirdi. Bu tamamen seçim yapmakla ilgili bir duyguydu, kiminle olacağını seçmek ve bu seçim her an tekrarlansa, her an aynı kişiyi seçecek olmak.” (syf: 375)