20 Ocak 2019 Pazar

EFENDİ UYANIYOR!

Bu sene yeni yıl hedeflerimin hepsini gerçekleştirdim diyebilirim, gerçi sadece bir taneydi o yüzden çok da zorlanmadım ama bir tane de olsa sadece dilek olarak kalabilirdi, şükürler olsun ki kalmadı. Dileğim çok çok okumaktı ve yeni yıldan beri üç kitap bitirdim, okuduğum sayfa sayısı 1000’i geçti. Benim durumum için gayet iyi, daha önce de defalarca belirttiğim gibi iki çocuk ve tonla iş arasında okumaya zaman ayırabilmek benim için gerçekten lüks. Bulduğum sınırlı sayıdaki nadir fırsatlarda uyumak yerine okumayı seçtiğim zaman kendimi meyhanede çoluğunun çocuğunun rızkını yiyen ayyaşlar gibi hissediyorum nedense! Sanki yanlış bir şey yapıyorum, elimde fırsat varken uyumalıyım ama ben bu fırsatı tepiyorum gibi tuhaf bir ruh haline giriyorum. Ki tuhaf demek de saçma oldu, gerçekten elime geçen fırsatı tepiyorum. Ama nasıl ki içkinin sebep olduğu bir ayyaşlık ve tiryakilik varsa aynı durum kitap için de geçerli. Benimki sağlıklı bir durum değil artık, bunu kabul ettim. En son sevdiğim bir yazarın kitabı çıkınca kitap almama yeminimi bozmuştum ama yemin bozarkenki mazeretim sağlamdı. Geçenlerde yine böyle bir “atak” geçirdim. Resmen saplantı, okunacak o kadar kitap varken ve alacağım kitapları okuma ihtimalim çok çok düşükken bir esereklik geldi ve gitmek bilmedi. Birkaç tane kitabı sepete koyup koyup çıkardım günlerce. Ama öyle bir durum ki hep de aklımda mübarekler! Çok kısa anlık unutuyorum tekrar hatırlıyorum. Almak da istemiyorum çünkü gerçekten benim için şu sıralar çok gereksiz ama aklımdan da çıkaramıyorum, yani baya baya içim sıkılıyor, ruhum daralıyor, kitaplar aklımdan çıkmak bilmiyor falan.. şimdi bu bağımlılık değil de nedir! Demek ki dedim sigara içenler de böyle hissediyor. Her neyse kitaplara geleyim yavaş yavaş. Üç kitap dedim ya, birincisi öyle pek yorum yapmalık bir kitap değildi. Basit bir kitaptı, diyebilirim. Yani böyle bahsederek kitabı eziklemek istemezdim ama başka da nasıl anlatılır bilemedim, zaten ismini verip rencide etmeyeceğim ama okuyunca, bu neydi ki, dedim yani. Saçmalık diye kafa sallayıp yeni kitaba geçtim. Şansıma o da kötü bir polisiyeydi. Bitirince yine, bu neydi ki saçmalık, dedim. 2019’dan pek memnun değilim zaten. 2018’e kötü falan diyorduk son zamanlarda ama zaman zaman 2019’dan çıkıp 2018’e geri dönesim de gelmiyor değil! Hiç olmayacak işler getirdi başıma bu 2019, yetmezmiş gibi çok okuma yeminime engel olma kapasiteli iki kitapla başladım seneye. Polisiye olanın bir de arka kapağında ön kapağında falan yazıyor; yok bazı sahnelerini unutamayacaksınız, yok gece uyuyamayacaksınız. Hakikaten bu nedir ya, valla saçmalık! Benim gerçekten unutamadığım sahneler var ama Gerritsen, Chattam, Grange kitaplarında. (Laf gene Grange’a geldi, eh benim yazıların da olmazsa olmazıdır lafı Grange getirmek! Dur bakalım Homo Sapiens konusu ne zaman açılacak!) Yani çok ilginç ama sanki kitap değildi de filmdi onlar ve ben onları izledim. Şu anda bile bazı sahneler gözümde canlanıyor, artık nasıl anlattılarsa, ben de kafamda nasıl bir canlandırdıysam aklıma kazındı ama bu her kitapta olmuyor ne yazık ki. Her neyse en sonunda “edebiyat tarihinin ilk distopyası” ile kötü kitap döngüsüne girmeden çıktım şükürler olsun. Adamın uyku problemi var ve sonunda uyuyor ama ne uyumak! Gün değil, ay değil tam 203 sene! E haliyle uyandığında uyuduğu dünyayı tekrar bulamıyor ama sorunlarla dolu bir dünya buluyor. Eh insanın olduğu yerde aksi de mümkün değil zaten sonuçta dünyanın en büyük sorunu insan! Bakınız mesela Homo Sapiens bu durumu çok güzel anlatır!!! (Laf geldi gene iki gözümün çiçeğine! ) Hatta bu uykucunun kitabını okuyan bir arkadaşım arkasına “Mükemmel, 1984 gibi .” diye not düşmüş. Ben de birkaç arkadaşa fotoğrafını atıp tavsiye etsem mi kararsız aldım ama edeceğim galiba. İnsanlara da kitap konusunda çok musallat olmak istemiyorum hem kitap fiyatları da öyle bir uçmuş ki, kaç kişi alır bilmiyorum. Geçenlerde gelen bir arkadaşa birkaç kitap önerdim, dur sepete ekleyeyim, dedi. Bir baktık, Aman Allahım! O ne! Ben zengin olmuşum da haberim yok! 30 tl’ye aldığım kitap olmuş 58 tl! Bütün kitapların fiyatı ikiye katlanmış. Böyle giderse benim çocuklara kalan kitap mirası baya baya Mısırdaki paşa dedelerden kalan miraslarla yarışacak! Bu arada uyuyan adamın kitabıyla ilgili en önemli ayrıntı: hani adam uyudu ya, uyanınca dünyanın sahibi oluyor. O yokken parası büyümüş büyümüş ve dünyayı almış resmen! Bütün dünya adamın malı olmuş! İşe bakın! Siz de azmedip 200 sene uyursanız uyandığınızda zengin olabilir hatta şirinleri de görebilirsiniz. Ya da günümüzde borç durumunuza bağlı olarak uyandığınızda kendinizi hapiste filan da bulabilirsiniz, o yüzden bu devir biraz da uyuma değil uyanma devri. Zaten bu kitabın adı da “Efendi Uyanıyor” Bence çok güzel bir kitaptı, bir de azıcık okuyunca biten kitaplardandı. Hani şöyle bir iki sayfa okursunuz da bir bakarsınız 50-60 sayfa okumuşsunuz, anlamadan ilerlermiş kitap, işte onlardandı bu kitap da. Herkese tavsiye ediyorum ve yeni bir kitap yorumunda görüşmek dileğiyle yazımı bitiriyorum ki çok uzun sürmez çünkü sıradaki kitap çok kalın değil, üç olmadı beş güne yorumunu yazarım herhalde, tabii dandik bir kitap çıkmazsa!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder