AV BAKIŞI!

“Av, bu kez karanlık ve hiç olmadığı kadar korkutucu Bir doktorun karısı öldürülmüştür, ancak bu cinayet ne ilk ne de son cinayettir. Katilin, kurbanın gözlerine yaptıkları herkesi dehşete düşürmüştür. Cinayeti çözmek için çabalayan Dedektif Lucas Davenport'un elinde bu tuhaf ipucundan başka bir şey yoktur.” Bilindik bir kitap arkası yazısı.. ama kitabı yansıtmadığı –bence- kesin. Bir kere kitap karanlık ve korkutucu değil ki ortada bir av olayı da yok, ancak zorlarsak böyle bir benzetme yapılabilir; ama gerek yok. Evet, doktorun karısı öldürüldü, ancak kitaptaki ilk cinayet bu, olayların başladığı nokta aynı zamanda. Sonrası klasik bir katil, polis ve yeni cinayetler döngüsü. Dedektifin elinde farklı ipuçları da var ayrıca. Kitabın arkasına yazılması gereken yazı bence şuydu:”Av, ava giden avlanır, atasözünde olduğu gibi… Şaka şaka… Çok güzel sürükleyici bir kitap dolayısıyla avmış, avcıymış ve saireymiş diye süslenip püslenip anlatılmaya ihtiyacı yok. “Elinizden bırakamayacaksınız!” yazıp bıraksalarmış daha doğru olurmuş; çünkü gerçekten elinizden bırakamayacaksınız ve bunu bu tür kitapların kalıplaşmış sıfatı olduğu için değil gerçeği yansıttığı için söylüyorum; çünkü şahsen ben bırakamadım. Yaklaşık 450 sayfasını ara vermeden okudum . Kafa dağıtacak, yormayacak, beklentinizi karşılayacak bir polisiye. Gerilim-polisiye severlere “şiddette” tavsiye ediyorum. İyi okumalar