4 Aralık 2012 Salı

"ALAYCI KUŞLAR" GİBİ BAŞIMIN ÜSTÜNDE DÖNÜP DURMAYIN!

Şükürler olsun ki bitti bu seri, yoksa neredeyse sonu “Yaprak Dökümü”ne benzeyecekti benim için (kitap olana değil dizi olana.) Gereksiz yere uzamış da uzamış. Yaşar’ın “Alıcı kuşlar gibi başımın üstünde dönüp durmayın…” adlı şarkısındaki “alıcı kuşlar”ı “alaycı kuşlar” yapasım var resmen! İlk kitap güzeldi, akıcıydı, saçmaydı ama kendine göre inandırıcıydı da. “Ateşi Yakalamak” vasattı ama ilk kitabın hatırına okudum, “Alaycı Kuş”u da ilk kitabın hatırına okudum; ama açıkçası çok sıkıldım. Yalnız ilk kitapta nasıl bir hatır varmış öyle, resmen seriyi okuduk sayesinde! Konu dağıldı, iyice saçmalaştı. İkinci kitap da çok iyi değildi ama yazarın üslubu  akıcı olduğundan okurken bu kadar zorlanmamıştım. Bir de asi kızımız son kitapta edepsizliği iyice ele alıyor. Zaten kitap sıkıcı, bir de ona sinir olmak insanı iyice yoruyor. Peki, öneriyor muyum? Evet, öneriyorum, siz de okuyun; ne de olsa ilk kitabın hatırı var!

“Burası Capitol’un kötülüğüyle çoktan bozulmuş özel bir yer, bir sığınaktı. Çitin yanı başındaki kömürleşmiş kütükleri geride bıraktıktan sonra bile, ayaklarımız çürümeye yüz tutmuş cesetlere takılıyordu.”  (syf: 135)

1 yorum:

  1. Yazınızda bahsettiğiniz Kar Taneleri şarkısını ilk olarak Nilüfer 1984'te söylemiştir, Nilüfer ile özdeşleşmiştir...

    YanıtlaSil