HARUKİ MURAKAMİ VE KARANLIKTAN SONRA

Kitap yorumu yazmak için son okuduğum kitaplara bir bakayım dedim. Fakat o da ne! Kitaplıkta beni acı bir gerçek bekliyordu! Bende resmen alzaymır başlangıçı var! yazın okuduğum kitapları ayrı bir rafa koymuştum, önce o rafı bulduramadım; sonra birkaç kitabı hatırladım ama diğer kitapları ilk defa görüyormuşum gibi hissettim. Elime alıp biraz karıştırınca hatırladım ama ilk önce gerçekten hatırlayamadım. Şimdi bu durumda benim yorumuma da ne kadar güvenilir ama dur bakalım, henüz başlangıcı dedim zaten! Arka kapağına, içine falan bakınca kitapların hepsini hatırladım. Bu arada yazın baya kitap okudum. Yani baya dediğim benim için çok az ama sürekli “iki çocukla okuyamazsın” cümlesini duyduğum için iki çocuklu bir anne için fena değil. Sanırım yirmiye yakın ya da yirmi tane, ne yazık ki şu anda o sayıyı da hatırlayamıyorum da her neyse konumuz bu değil. Bahsetmek istediğim kişi Haruki Murakami. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle almıştım kitaplarını. Gerçi sonradan sosyal medyada çok paylaşılır oldu, çok görüyorum adını ama o zamanlar pek bilinmiyordu. Yazın okuduğum kitabı “Karanlıktan Sonra”ydı ve bir kitapta aradığım her şey var. Mesela yazarın çok belirgin bir üslubu var ki en sevdiğim şeydir anlatımı tanıdık gelen yazarları okumak. Sonra çok akıcı bir anlatım var. İte kaka ilerleyen kitaplar güzel bile olsa okurken yoruluyorum. Konu öyle çok değişik, akla hayale gelmez bir konu değil ama bence önemli olan anlatım ki o da çok güzel. Daha önce bahsetmiştim, böyle basit konuları alıp, keyifle okunacak yazılar yazan yazarlara çok özeniyorum diye. Ben de çok istiyorum böyle bir şey yapabilmek ama nerdeee… bir de kitapla ilgisi yok aslında, daha doğrusu içeriğiyle ilgisi yok ama ben Haruki Murakami’nin kitaplarının kapaklarını da çok beğeniyorum! Yani yeni kitaplarını alıp okumak istediğim bir yazar, dolayısıyla herkese tavsiye ediyor ve iyi okumalar diliyorum!